30 Aralık 2008 Salı
27 Aralık 2008 Cumartesi
Günlük Aktarım3:Önsöz
"Başından beri biliyorum.Yazdıkça koca bir dünyayı ayağının altına alıyorsun.Tenindeki pürüzlere toprak bulaşıyor,belki daha kötüsü her şeyi bir kenara bırakıp geriye kalanınla çamura bulanıyorsun."
Böyle bir başlangıç karşısında oldukça şaşırmışlardı.Ne de olsa pek çoğumuza tanımadığımız insan suratları ilk etapta geçmişi özetleme gerekliliğini hatırlatırdı.Özetgeçmiş pek çok bilinen ve sık kullanılan bir iletişim aracıydı.Konuşmanın her iki kullanıcısına da adil davranarak,aynı soruların sorulmasına olanak sağlaması yönüyle samimiyet,empati gibi diğer pek çok yönteme yeğ tutulurdu.İlk kullanılmaya başlandığı andan itibaren garip bir yanıyla sıkıcılığını kaybetmeden,insanlara bekledikleri cevaplar üzerine şaşırma fırsatı verir,kullanıcısına,hakkında bilmek istemediği bu hayat izdüşümlerine parmak uçlarıyla basarak,gelinmiş olan yolu kendi ayaklarıyla yürümesi imkanını sağlardı.
Oysa o şimdi bu hareketiyle zamana karşı sahip olduğumuz ortak çaresizliği elinin tersiyle geri çevirip,ortak hiçliğimiz üzerinden anlamlı cümleler türetmeye kalkışmıştı.Bir zamanlar çocuk olduğunu hiçe saymak zorunda kalmış insanlar için bu yaptığı olacak şey değildi.Karşısındakileri çok doğru sözlerine gülmeden ne de ağlamadan katılmak zorunda bırakmak insafsızca bir davranıştır.Bunu o da biliyor olmalıydı.
İlk Yazı Denemesi
Kısa1
kışları alıyoruz aramıza
erimeye buz tutmuş sanki yüzümüz
üstelik sarkıt olduğunca
ve biz pek çok kez
geride kalanımızla susmuşuzdur
söyleyemediklerimizi durulayarak
kuru dudaklarımızın arasında
Günlük Aktarım1
Bahsi geçen yağmur ,gerçekten de bardaktan boşanmış mıydı?(Çünkü)Öyle yağıyordu
Acaba benimle evlenir miydi?
Bir kaç sokak fazla yürürdüm onun için.Eve uzanan yolumu uzatırdım.Durduk yere tatlı uyku sonlarına kapılırdım belki.Gözlerim yine kalın bir kitaba kapaklanırdı ve bu yeni uykusuzluğa alışmaya çalışırdım.